Türkiye’nin seçimi: Afganistan büyük haritayı doğuya çekiyor…
Türkiye’nin seçimi: Afganistan büyük haritayı doğuya çekiyor…
25 Agustos 2021
Nedret Ersanel
Sağda solda köşeye sıkışmış bir elin parmaklarından az sayıda akademisyen.. Bir-iki gazeteci.. İsim saklayarak konuşan ve doğrusunu söylemek gerekirse kafası karışık kimi ‘resmi yetkililer’ dışında.. Medyanın neredeyse yüzde 90’ı, Afganistan konuşurken ‘mikrolaşan’, konuyu iyiden iyiye, ‘Taliban’ın değişip değişmeyeceğine’ indiren, bunu da Ankara hükümeti ile Taliban arasında eşitlik kurarak yapan cahil çapsızlığıyla yola devam ediyor…
‘ABD geri çekildi’ ifadesini dahi ‘ricat’ sayılacağı için kullanamayan bu güruh, ‘oluk oluk’ Türkiye sınırından geçen Afgan ‘akınına’ ilişkin resmi sayılar da yayınlanmasına rağmen, ‘yüzbinlerce’ göçmeni gözleriyle görmüş gibi Ankara-Washington hattına bağlama pespayeliklerini sürdürüyor…
Afganistan’da ne olduğuna ve tüm bölgeye etkilerine, dünyanın burada kozlarını nasıl paylaştığına ilişkin ‘asıl’ başlıklar üzerine zaten fikirleri yok ya da açıkça palavra atıyorlar.
Yine yazmak zorundayım; TV-gazete yöneticileri de buna alan açıyor!..
***
Günlük bilgileri hafta, okumaları yıl geriden gelenlerin alınlarına/gözlerine ‘notlar’ yapıştırmaya devam edelim.. Zaten görmüyorlar…
Para mevzuuna paragraf açmıştık.. Kapatalım; Kaçan Afgan yöneticilerin dolarlarına ilişkin öyküler ‘narko-baronların’ Hollywood filmleri gibi. Dört çekerlere, helikopterle sığmayan balyaların asfaltlarda savrulan görüntülerini hayal edebilirsiniz. ABD’nin sadece Afgan silahlı kuvvetlerine ayırdığı yıllık ‘yardım’ 3,5 milyar dolardı!..
Afgan ordusunun çözülüşünü Biden ve ekibi, ‘her şeyi verdik ama insanın içinde olacak’ şeklinde açıklıyor ya.. Verdikleri her şey toptan zimmete geçirilmiş. Kimlerin ‘götürdüğü’ de biliniyor ve hepsi tepe isimler…
Askerler maaşlarını alamadılar, silahlarını sattılar ve firar ettiler. ‘Vatan sevgisi’ de yukarıdakilerin yediğini bildikleri için söndü.
ABD, ‘NATO standardında 300 bin kişi eğittik’ diyor, ‘indirilen’ parayı siz düşünün. Çünkü ordu falan yoktu. Mart ortasında bu durum görülüyordu.
Kabil yöneticileri yediler tamam.. Tamam da, bu işin çeyreği.. Pentagon yedi. ABD ordusu içindeki kokuşmuşlukla Afgan yönetimi arasında koalisyon vardı ve savaşı durdurmak isteyen her şeyi ezdiler.
Temmuz ortasında ‘Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ kapsamında inşa edilen barajda çalışan dokuz Çinli mühendisin öldürüldüğünü hatırlıyorsunuz değil mi.. Bu işte.
Para her konunun üzerinde. ABD istihbarat ve güvenlik sistematiğinin çürümüş kolları tarafından korunuyor ve.. Buraya dikkat; kimi komşu ülkeler de, hatta büyükleri de işin içinde. Yani çözmeniz gereken ‘organize iş’in parayı dişlediğini anlamanız gerekiyor…
***
Siyasi boyuta gelince…
Afganistan sorununda liderlik Pakistan, Çin, Rusya ve Türkiye’ye geçmiş durumda. Bizde Pakistan’ı kötülemeye başlayanlara ‘mim koyun’ dememin sebebi biraz bu. Pakistan anahtar ülke. Şu an görüşmelere katılan Afgan yöneticiler içinde İslamabad’ı takdir eden çok isim var.
ABD ise utancını cüret gösterileriyle kapatmaya çalışıyor. Hâlâ, ‘küresel nüfuzumuzla, insani yardımlarımızla, ekonomik araçlarımızla dinamikleri etkileyeceğiz’ diyebiliyorlar. Palavra. Amerika içine konuşuyorlar. Değil Afganistan’da bölgede zerre karşılığı yok.
Taliban da bunu görüyor; yeni düzeni tutacak unsurların bölge ülkeleri olduğunu biliyor. Pakistan cepte, İran, hele Çin ve Rusya’nın rolü büyük olacak.
Batı tarafında tek AB Afgan gerçekliğine direniyor. ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Hindistan hep ılımlı…
Türkiye… İki kesimle de eksiksiz ilişki kuran, kabul edilmiş yegâne ülke! Bu çok kıymetli. Sadece bir hafta içinde Ankara’nın gerçekleştirdiği temaslar listesine bakın.. Tablo orada görünüyor zaten…
***
O halde.. Türkiye’de biteviye yapılan, ‘Taliban değişti, değişmedi’ tartışmaları kime hizmet ediyor olabilir? Türkiye Taliban için veya Taliban’a karşı orada değil. Nereye bağlanır bilinmez ama ‘harita bas bas çağırıyor’ işte…
Taliban’ın şimdiye kadarki açıklamaları/uygulamaları; devr-i sabık yaratmamak, af getirmek, medyaya açık olmak, topraklarının başka ülkelere karşı kullanılmayacağını garanti etmek, vs.. Samimiyeti önemli değil; önemli olan bunları yapmak zorunda hissetmesi. Hayatta kaldı ama tutunmak yetmeyeceğini hesaplıyor!
***
Mutabakat şudur; Çin ve Rusya anlaşmış durumda. Afganistan’ı hemen tanımayacaklar ama Taliban’la işbirliği yapmaya, ‘şartlar’ın yerine getirilmesi konusunda irade gördükleri için kararlılar.
Kimse saf bir Taliban iktidarı istemiyor. Koalisyon istiyor. Bir anlamıyla Taliban’ı ‘sulandırmak’, müdahil olunması gereken sorun çıktığında, ki çıkacak, müstakbel hükümeti yönlendirmede kolaylık demek. Pekin-Moskova bu minvalde hükümet kurulduğunda tanıyacaklar. İki süper gücün koordinasyonu açık.
Tabii bir satırda yazıp-geçtiğimize bakmayın; bölgesel ve küresel politikte eşi görülmemiş gelişme anlamına geliyor! Çok önemli.
Pakistan’ın da bu kümenin içinde olduğunu hissediyoruz! Kesişen büyük kümelerin ortak elemanları çok kazanacak! Ankara bu ipucundan yürüyor.
Keza, Çin ve Rusya’nın, ABD’nin yeniden pozisyon almasına imkân tanımayacaklarında anlaştığını da söyleyebiliriz. Taliban’ın, Afganistan’ın terör kovanı haline gelmesini engelleyeceğinin bu ülkelere garanti edilmesi de önemli başlıktır!..
Görüldüğü gibi Afganistan’ın siyasi geleceği, belli bir küresel cepheye doğru evrilme izlenimi veriyor! Ülkenin ŞİÖ veya CPEC gibi kuruluşların ortağı olması ihtimali herhalde merak ediliyordur.
Sağda solda köşeye sıkışmış bir elin parmaklarından az sayıda akademisyen.. Bir-iki gazeteci.. İsim saklayarak konuşan ve doğrusunu söylemek gerekirse kafası karışık kimi ‘resmi yetkililer’ dışında.. Medyanın neredeyse yüzde 90’ı, Afganistan konuşurken ‘mikrolaşan’, konuyu iyiden iyiye, ‘Taliban’ın değişip değişmeyeceğine’ indiren, bunu da Ankara hükümeti ile Taliban arasında eşitlik kurarak yapan cahil çapsızlığıyla yola devam ediyor…
‘ABD geri çekildi’ ifadesini dahi ‘ricat’ sayılacağı için kullanamayan bu güruh, ‘oluk oluk’ Türkiye sınırından geçen Afgan ‘akınına’ ilişkin resmi sayılar da yayınlanmasına rağmen, ‘yüzbinlerce’ göçmeni gözleriyle görmüş gibi Ankara-Washington hattına bağlama pespayeliklerini sürdürüyor…
Afganistan’da ne olduğuna ve tüm bölgeye etkilerine, dünyanın burada kozlarını nasıl paylaştığına ilişkin ‘asıl’ başlıklar üzerine zaten fikirleri yok ya da açıkça palavra atıyorlar.
Yine yazmak zorundayım; TV-gazete yöneticileri de buna alan açıyor!..
***
Günlük bilgileri hafta, okumaları yıl geriden gelenlerin alınlarına/gözlerine ‘notlar’ yapıştırmaya devam edelim.. Zaten görmüyorlar…
Para mevzuuna paragraf açmıştık.. Kapatalım; Kaçan Afgan yöneticilerin dolarlarına ilişkin öyküler ‘narko-baronların’ Hollywood filmleri gibi. Dört çekerlere, helikopterle sığmayan balyaların asfaltlarda savrulan görüntülerini hayal edebilirsiniz. ABD’nin sadece Afgan silahlı kuvvetlerine ayırdığı yıllık ‘yardım’ 3,5 milyar dolardı!..
Afgan ordusunun çözülüşünü Biden ve ekibi, ‘her şeyi verdik ama insanın içinde olacak’ şeklinde açıklıyor ya.. Verdikleri her şey toptan zimmete geçirilmiş. Kimlerin ‘götürdüğü’ de biliniyor ve hepsi tepe isimler…
Askerler maaşlarını alamadılar, silahlarını sattılar ve firar ettiler. ‘Vatan sevgisi’ de yukarıdakilerin yediğini bildikleri için söndü.
ABD, ‘NATO standardında 300 bin kişi eğittik’ diyor, ‘indirilen’ parayı siz düşünün. Çünkü ordu falan yoktu. Mart ortasında bu durum görülüyordu.
Kabil yöneticileri yediler tamam.. Tamam da, bu işin çeyreği.. Pentagon yedi. ABD ordusu içindeki kokuşmuşlukla Afgan yönetimi arasında koalisyon vardı ve savaşı durdurmak isteyen her şeyi ezdiler.
Temmuz ortasında ‘Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ kapsamında inşa edilen barajda çalışan dokuz Çinli mühendisin öldürüldüğünü hatırlıyorsunuz değil mi.. Bu işte.
Para her konunun üzerinde. ABD istihbarat ve güvenlik sistematiğinin çürümüş kolları tarafından korunuyor ve.. Buraya dikkat; kimi komşu ülkeler de, hatta büyükleri de işin içinde. Yani çözmeniz gereken ‘organize iş’in parayı dişlediğini anlamanız gerekiyor…
***
Siyasi boyuta gelince…
Afganistan sorununda liderlik Pakistan, Çin, Rusya ve Türkiye’ye geçmiş durumda. Bizde Pakistan’ı kötülemeye başlayanlara ‘mim koyun’ dememin sebebi biraz bu. Pakistan anahtar ülke. Şu an görüşmelere katılan Afgan yöneticiler içinde İslamabad’ı takdir eden çok isim var.
ABD ise utancını cüret gösterileriyle kapatmaya çalışıyor. Hâlâ, ‘küresel nüfuzumuzla, insani yardımlarımızla, ekonomik araçlarımızla dinamikleri etkileyeceğiz’ diyebiliyorlar. Palavra. Amerika içine konuşuyorlar. Değil Afganistan’da bölgede zerre karşılığı yok.
Taliban da bunu görüyor; yeni düzeni tutacak unsurların bölge ülkeleri olduğunu biliyor. Pakistan cepte, İran, hele Çin ve Rusya’nın rolü büyük olacak.
Batı tarafında tek AB Afgan gerçekliğine direniyor. ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Hindistan hep ılımlı…
Türkiye… İki kesimle de eksiksiz ilişki kuran, kabul edilmiş yegâne ülke! Bu çok kıymetli. Sadece bir hafta içinde Ankara’nın gerçekleştirdiği temaslar listesine bakın.. Tablo orada görünüyor zaten…
***
O halde.. Türkiye’de biteviye yapılan, ‘Taliban değişti, değişmedi’ tartışmaları kime hizmet ediyor olabilir? Türkiye Taliban için veya Taliban’a karşı orada değil. Nereye bağlanır bilinmez ama ‘harita bas bas çağırıyor’ işte…
Taliban’ın şimdiye kadarki açıklamaları/uygulamaları; devr-i sabık yaratmamak, af getirmek, medyaya açık olmak, topraklarının başka ülkelere karşı kullanılmayacağını garanti etmek, vs.. Samimiyeti önemli değil; önemli olan bunları yapmak zorunda hissetmesi. Hayatta kaldı ama tutunmak yetmeyeceğini hesaplıyor!
***
Mutabakat şudur; Çin ve Rusya anlaşmış durumda. Afganistan’ı hemen tanımayacaklar ama Taliban’la işbirliği yapmaya, ‘şartlar’ın yerine getirilmesi konusunda irade gördükleri için kararlılar.
Kimse saf bir Taliban iktidarı istemiyor. Koalisyon istiyor. Bir anlamıyla Taliban’ı ‘sulandırmak’, müdahil olunması gereken sorun çıktığında, ki çıkacak, müstakbel hükümeti yönlendirmede kolaylık demek. Pekin-Moskova bu minvalde hükümet kurulduğunda tanıyacaklar. İki süper gücün koordinasyonu açık.
Tabii bir satırda yazıp-geçtiğimize bakmayın; bölgesel ve küresel politikte eşi görülmemiş gelişme anlamına geliyor! Çok önemli.
Pakistan’ın da bu kümenin içinde olduğunu hissediyoruz! Kesişen büyük kümelerin ortak elemanları çok kazanacak! Ankara bu ipucundan yürüyor.
Keza, Çin ve Rusya’nın, ABD’nin yeniden pozisyon almasına imkân tanımayacaklarında anlaştığını da söyleyebiliriz. Taliban’ın, Afganistan’ın terör kovanı haline gelmesini engelleyeceğinin bu ülkelere garanti edilmesi de önemli başlıktır!..
Görüldüğü gibi Afganistan’ın siyasi geleceği, belli bir küresel cepheye doğru evrilme izlenimi veriyor! Ülkenin ŞİÖ veya CPEC gibi kuruluşların ortağı olması ihtimali herhalde merak ediliyordur.
Tabii Türkiye’nin bu ihtimale nasıl baktığı da…
Yol…
Savaş şekil değiştiriyor…
Yana yana…
‘Berlin in Berlin’: Altılı masayı büyüklerin masasına oturtalım mı?
Türkiye-ABD: Ankara kasislerde yavaşlıyor ama geçiyor…
Türkiye-ABD: Ankara kasislerde yavaşlıyor ama geçiyor…
Lejant…
‘Doğu Yakası’ndan sıra dışı haberler
Moskova-Kiev-İstanbul ve çölde bir yer…
Amerika Rusya’yı mı kuşatıyor yoksa dünya Amerika’yı mı?
Ankara’nın küresel krizlerdeki rolü oyunu artırıyor mu?
Stratejisiz emperyalizm ve İncili Kaftan…
Barışa kaç km var: Muharebe alanının gerçek durumu…
Antalya zirvesi, İsrail ziyareti, Biden telefonu…
‘Alfabenin gizli harfleri’…
III. Cehennem’in kapısında
Sizin ‘ittifakınızı’ yerim ben…
Ukrayna: Canlı canlı parçalanmak…
Türkiye-NATO: 70 uzun yıl…
Olimpiyatların jeopolitiği…
NATO ‘savaş’ derse Ankara ne der…
Sizi gidi ‘Amerikancı illüzyonistler’ sizi…
‘Statü’…
ABD ile Rusya’nın arasına girelim mi, girmeyelim mi?
Kızıl nota…
ABD’ye 4 yıl ömür biçen Profesör; ‘İntikam için geliyorlar’…
Balkanlar’ın garantörü…
Batı’ya ‘bir daha deneyelim’ mi dedik?..
Kazakistan: Pentagon’un virüs laboratuvarları…
Dikişler atıyor: Kazakistan…
‘5’li nükleer açıklama…
‘Türkiye’nin ruhunu arayan adam’ın dış politikası…
‘Yıkılan kule’…
Dünyanın kenarları keskindir…
Ekonomiyi ve seçimleri aştıktan sonra…
‘Bir masaları ve üzerinde Amerikan bayrakları vardı’…
Çarklar Türkiye’ye dönüyor…
‘Soğuk Dağ’…
‘Jenga’…
İsrail-Türkiye: Af yok, zaten tövbe de yok…
BAE-Türkiye: Af yok, tövbe var…
NATO’nun şimdi bize ihtiyacı var: ABD’yle helalleşelim mi?
Açık oyun…
Ne kadar yakından bakarsanız o kadar az görürsünüz…
‘Stratejik Aile’: Türk Devletleri Teşkilatı…
Sümüklü Greta’nın ‘yeşil’ devrimi…
Daha basit nasıl anlatılır ki?..
Çin, Türkiye’yi neden ısırdı?..
Büyükelçiler tamam da küçük elçileri ne yapacağız!..
MOSSAD’a operasyonu ancak Türkiye yapabilirdi…
Seçim manyetiği: Mavi, Kırmızı, Turkuaz!..
Sınıra dayanmış müttefik…
Uzağı görme eksersizleri…
Yin… Yang…
36 42 kuzey, 26 45 doğu…
ABD’ye çok ayıp ediyorsunuz!..
Melodiyi duyuyor musunuz…
‘Beton diplomasisi’, çimento kafalar ve ‘kitap’…
PKK’yı kime emanet edersiniz?..
Amerika gibi davranmak…
Orta Asya’nın ortak kümesi…
Alakasızlar…
‘Küçük Amerikalılar’…
İşkillenmekte haklısınız: Amerikan askerlerini kim öldürdü?
Türkiye’nin seçimi: Afganistan büyük haritayı doğuya çekiyor…
Orta Asya’yı tamamlayalım, inadına Pasifik’e gidelim!
Afganistan’da artık kesin kalmalıyız…
Amerika Afganistan’dan düşerken…
‘Kaderiniz Türkiye’!..
‘Durum’!..
Politik kundakçılar: ‘Help Turkey’ kimden yardım istiyor?..
‘Bataklığın’ anatomisi: Kaosa iniş…
Dış politikada özne ‘atmosferdir’…
‘Sürpriz’…
‘Aklımızda’…
Mumcu, MOSSAD, 28 Şubat, 15 Temmuz…
‘Sonsuz Savaş’ın ‘gölge orduları’…
Amerikan lekesi…
Otobüs durağındaki ıslak belgeler…
Neden Afganistan? Harita öyle istiyor!..
Ölü adamın günlüğü…
‘Stratejik vasiyetname’…
30 dakika…
‘Amerikancı mahfiller’, Erdoğan-Biden buluşmasını doğru anladı mı?
Yama…
Az kullanılan yol…
Arkada çalsın…
İttifakın adını koyalım, yok çünkü…
Türkiye günde kaç adım atmalı?..
Şamar oğlanı…
Filistin füzeleri bizdeki tapınakçıları da vurur mu?
Mutasyonlu NATO, Zafer Takı Generalleri, Türkiye’siz Avrupa…
Birinci bölümün sonu…
Türkiye-Almanya-Fransa: Askerî rahatsızlıklar…
Haziran egzersizleri…
‘Soykırım’ derse.. Demezse…
Karadeniz’de bir yerlerde…
Niko’yu anladık ama bir de Miçotakis var!..
Yeni tip küresel liderlik: Türkiye örneği…
Bildiri ‘Mavi Vatan’a yaradı mı?..
Türkiye bu dengede nerede’: Mönüye bakıyoruz!
Alacakaranlıktan yeniden güneşe: İngiltere-Türkiye…
‘Yol haritası’ değil, ‘Türk Atlası’…
Bizi hiç ilgilendirmeyen konular ya bizimle ilgilenirse…
Piramidin dış açıları…
Türk hasadı…
Gri pusula…
Bir dış politika silahı: ‘insan hakları ve demokrasi’…
Veliaht çıplak!..
İran gambiti…
NATO: Türkiye ‘takım’a dönerken…
Mehmet Ağar: Bu olaylar neticesinde başka siyasi beklentiler var ise, açık söyleyeyim, o olmaz!
Robert Kolej üniversite olsun diye atom reaktörü teklif ettiler!
Çizgiyi bozmayalım…
Esneme hareketlerinin entropisi…
Kendi kendine…
Aleksi Navalni’nin sıradan ama elverişli hayatı…
Prof. Vamık Volkan: Marslılar saldırsa birlik olurduk, virüs saldırınca dağıldık…
Geri sayım: Birinci gün!..
Dijital çete…
İtidal ve kaygı: Küreselcilere Şaman darbesi…
Daha S400’ü hazmedemediler, bir de nükleer silah yaparsanız…
‘Alıklar konfederasyonu’…
Türkiye’nin Washington’a ‘üzerinde düşün’ dediği…
Altın Oran…
Anahtar sizdeyken deliğinden bakar mısınız?..
Eskiz…
Altılı…
Ağır roman…
‘Muhteşem müttefik’…
Ucuz roman…
‘Şeytan Kumaşı’nın terzileri…
Alman savaş gemisinin saldırısı ‘kendimizi Avrupa’da görüyoruz’a cevap mı?..
Yeni reformlar Biden’a ‘hoş geldin’ mi?
Korku taraf değiştiriyor…
İngiliz istihbaratının Ankara ziyareti…
Biden’ı alamet saymak tam bir ‘iç ezikler’ kafası…
‘Yeni Dünya’yı anlamayan ABD Başkanı seçilirse…
Ankara-Bakü ittifakından Rusya mı rahatsız ABD mi?
Nehrin kıyısında bekleyen ülke…
Stratejik Kartlar yükselen güçleri sürükler…
Çok fonksiyonlu denklemler…
Kafkas çemberi: Çıkmaya çalışan yanar...
‘Arada’ bir yerlerde…
Kafkaslar-Ortadoğu-Akdeniz: Kuşatmayı yarma adımları!..
Dünyanın kalpgâhında iki devlet bir millet…
Kim kazandı kim kaybetti...
Kim kazandı kim kaybetti...
Rus-Çin-Türkiye ve ABD-Alman-Japon imparatorlukları...
‘Türkiye’nin hikâyesi’...
Diplomasinin ucundaki süngü...
Çark...
Sahnedekiler,arkasındakiler,suflörler...
Bu sefer kaybetmeyeceğiz çünkü hepsi ‘birden’ çözülecek!
Dengesizlik ihtiyacı...
Biz de İsrail’le anlaşalım mı?
Stüdyolarda ‘Altın Buzağı’ ayinleri...
‘Doğru zaman ve doğru mekân’a giriş: AKDENİZ!..
Mısır-Yunanistan anlaşmasını kimler imzaladı!..
Sessizlikte olup bitenler
Muhalif ‘müttefik’...
Komşudaki düşman...
Ankara eski hesapları kapatıyor...
Dünyanın merkezine seyahat...
Vatiyye’nin perde arkası ve sonrası...
Sessiz Afgan...
Süper lig...
Zamanın ruhunu aşarken...
Ankara’nın başarısı, iç muhalefet kadar dışarının da kof olduğunu görmesidir...
Rusya, Akdeniz’deki varlığı için Türk tarihine meydan okuyor...
Türk-Yunan savaşının ‘matematiği’...
Kaos fihristi birinci bölüm: Alametler...
Daha az mavi, daha çok sarı...
Küresel şehir efsanesi olarak Çin-Rus ittifakı!..
Robot resim...
Amerikan sürüsünün kara kuzuları...
Ortadoğu’nun gizli hazinesi...
Joker!..
Düzensiz hizalanmalar...
Dünya Sağlık Örgütü enfekte mi?..
Sistem entübe...
Şecere...
‘Yeni Düzen’in ilk adayı...
Eylül: Eski düzenin sonbaharı...
Elçi...
Kissinger’la salgın ve dünya düzeni üzerine...
Virüsün ebeveynleri!..
Biz eve kapanacağız, Türkiye değil...
Virüs’ün kontrolü Çin’e geçerken...
Temasla gelen düzen: Yeni Dünya!..
Virüs’ün kontrolü Çin’e geçerken...
Jeopolitik vadeli işlemler...
Temas noktası...
5 Mart...
‘Çekilin’, ‘savaşa hazırız, peki siz hazır mısınız’ demektir...
‘İdlib’ten sonra sıra Amerika’da!..
Turkuaz Nota…
Üçüncü yol...
‘Çekilin’, ‘Savaşa hazırız, Peki siz hazır mısınız’ demektir...