
İnsanlık elini doğadan çekince
Kentlerin uğultusu, ağır kokuları ve gerilimleri azaldı. İnsanların bakışlarında, düşünüşlerinde değişimler var. Birbirlerini gözetliyorlar ve denetliyorlar. Birinin yanlışı anında yüzüne vuruluyor ya da uyarılıyor.
Büyük kentlerde yaşayanlardan sorumluluk taşıyanlar birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlar.
Zaman daralmış gibi. İnsanların temkini bundan böyle daha çok belirginleşecek. Uzun sürecek olan bu durumun ne getireceği belli bile olmasa da, bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olamayacak. Tokalaşmaktan, sarılmaktan kaçınacaklar. Herkes virüs taşıyıcısı gibi. Kimin ne olduğu bilinmediğinden, korku ve ürkü baskın olacak.
Yeryüzünde bir sükûnet var şu sıralar. Doğada aslına dönüş görünüyor. İnsanlar evlerine mahkûm olduklarından hayvanlar özgür, kentlerde bulvarlarda bile rahatça dolaşıyorlar. Kendilerine ait olan yerlerdedirler. Özgürlükleri sınırlanan, dünyayı kendilerine dar edenlere adeta nispet ediyorlar. Nispet etme diye bir deyimimiz veya söyleyiş tarzımız var. Kinayeli de olsa hoş bir karşılığı bulunuyor.
Hayat bütünüyle kendini yeniliyor, hemen her açıdan. Enerjilerini canhıraş tüketenler, boşlukta savrulanlar, gereksizliklere kapılanlar, dünya tamahı lüksünde boğulanlar… Kime ne ve nasıl bir gösterimde bulunacaklar, kimler için volta atacaklar? Daracık bir alana sıkışmış bulunuyorlar.
Düşünmeye zamanı çok insanın. Bunalımları aşmayı da öğrenecek böylece. Mahkûmlar nasıl gün sayıyor ve zamanı çekiyorlarsa yeryüzü mahkûmları da aynı konumda.
Şu siyasal haberler dışındaki haberlere bakınca insana bir ferahlık geliyor. Nehirler bir süreliğine de olsa kirlenmekten kurtuldu, balıklar daha sağlıklı. Doğa her yönüyle kendini yeniliyor. İnsanları öldürmeye giden savaş gemilerinin askerleri denizlerde mahsur, limanlara yanaşamıyor. Onları da ölüm korkusu sarmış. İnsanlara dünyayı dar edenler, daracık dünyaları içinde bir bekleyiş içindedirler.
Kuşların dünyasını dar eden dumanlardan, ağır kokulardan uzak. Kendi dünyalarını özgür yaşıyorlar.
Şu iletişim araçları olmasa, imkânlar el verse birbirlerine mektup yazacaklar, eski alışkanlıklarına dönecekler. Bu teknik imkânlar kullanılarak da sağlanabilir. Bu da bir fırsat.